Elleri koynunda kınalı kuzum.
Acep seni sorsam, haber var mola!
Gelir, gider, yâd ellere yanarım.
Şu gördüğüm sıra dağlar, yâr mola!
On beş yaşta, deremedim gülümü.
On yedide, çok sevmiştim ölümü.
Yirmi birde, koç yiğitler ölü mü?
Bizim eller artık bize dar mola!
Gül yüzünde gamze açmış, gül gibi.
Dönmez gözüm, kor gönlüme, zül gibi.
Hayâlimde sis misâli, tül gibi.
Yüce dağlar, sisin ardı kar mola!
Eski yıllar yüreğime dert oldu.
Kara sevdam derdimden de sert oldu.
Yıllar yılı, gözleyenim dört oldu.
Gidemiyom, beşincisi zâr mola!
Âdem oğlu koymuşum ben, adımı.
Mustafa'yım, garîp bilir, yâdımı.
Aşk şerbeti, bî- hôş olur, tadımı.
Tatmasan da, yolun sonu kâr mola!
DALLI MUSTAFA
<a href=' http://www.alpagut.org/ '>
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz