Serindi
İstanbul’a bahar biraz geç gelirdi
Ama
Hava o kadar da üşütücü değildi
Yoğundu
Haydarpaşa
Canlı günlerinden birini yaşıyordu
Kavuşanlar sevinçle sarılıyor
Ayrılanlar ise
Ağlaşıyordu
İnmişti
Elinde küçük valizi
İstasyonu terkederken
Tek bir şey düşünüyordu
Ya hiçbir zaman
Ya şimdi
Çalıyordu
Aradığı numara nihayet düşmüştü
Karşıdan gelen sesle
Günler sonra
Bir an bile olsa gülmüştü
Unutturmuştu
Burcu’nun sevinçli sesi
Her şeyi unutturmuştu
Hemen buluşalım sözü
Bilimsel Şair’e
Kendini buldurmuştu
Buruşturdu
Çöpe attığı o kağıtta
Garip Kız’a yazdığı son şiir bulunuyordu
O andan itibaren onu
Maziye gömmüş oluyordu
Şirindi
Hasır sandalyeli çay bahçesi
Eskisi gibi çekiciydi
Her zamanki gibi aşıklar
Buranın müdavimiydi
Unutmamıştı
Burcu’nun en sevdiği çiçekten
Kocaman bir buket yaptırmıştı
Ayrılmalarından sonra
Ki bu iki yıl önceydi
Kimseye çiçek almamıştı
Gelmişti
İki yıldır hiç değişmemişti
Hatta daha da güzelleşmişti
Sarıldılar
İki aşık birbirlerini
Çok
Ama çok özlemişti
Serindi
İstanbul’un üstü bulutluydu
Tam yağmur havasıydı
Ve
İki aşığın gözlerinden
Sağanaklar boşalıyordu.
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz