Hüseyni açıldı hicran perdesi
Hüzzamdan hüznüne segâhla koştum
Dügâh dudakların mahur busesi
Tenimi yakınca rastla buluştum
Bıkınca dosttaki etvarı nazdan
Nigâre besteyi yaptım mecazdan
İsfahandan girip çıktım hicazdan
Efkârın evcinden vuslata koştum
Elimde istedim yarin elini
Mekânım eyledim tambur telini
Orada beklerken narçiçeğini
Nar-i firkatimden kora karıştım
Bir zaman karşımda candan bir ayna
Ağladım mazinin serencamına
Matlubum ne idi düşünüp boyna
Cevap bulamayan gönlüme şaştım
Gün oldu kapımı çalınca gümrah
Eyvah! nidasıyla çalkandı ervah
Dostuma meyledip bulsam infirah
Deyip efgân ile dağları aştım
Aştım da ne çare bulmak ne mümkün
O canı misafir edemez mülkün
Ey bedbaht feryad et hazindir öykün
Ağladım ağladım sonra alıştım
Bir bilsen yanında nasıl da hoştum
Aylarca yalnızca seni konuştum
O türkü başlarken maalesef sustum
Senden ayrılalı gülmedim dostum
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz