Hangi kapıyı çalsam
Sevgi dilenmek için
Ağlamaklı bir yüz çıkar karşıma
Sadaka veresin gelir
Benim ihtiyacım varken
Karşımdaki insana
…
Hangi göze baksam bir çift çeşme akar…
Hüznün oluklarına
Utanırım su istemeye
Ciğerlerim kavruluyorken
Yakar sinemi tuzu
Ellerim yanar daldırdığım oluklarında
…
Nedendir bilmem ki bu son
Kaderimin oyunu mu
Beni o kapılara düşüren yüreğim mi yoksa
…
Hiç mutlu insan çıkmaz mı bu şehirde benim karşıma
Bir bir kapanır kapılar yüzüme
Hemen karınca gelir aklıma
Ya da çiğnenmiş bir reyhan
Düşüncesi içimi burkan
…
Kimi dilenir kimi satar şefkati
Neden basarsın üzerine karıncanın
Taş kalpli insan
Sen mi verdin o canı, o emaneti
…
Alır başımı giderim
O şehirden
Hülyalarla fetih edilmiş masal ülkesine
Bir kayıp kent bulurum
Mutlu insanlarla dolu
Ateş böcekleri aydınlatır sokakları
Salyangoz kabuğundan evler
Dilencisi olmayan diyar…

Çorum/Alaca – 21.08.2007