kolum kanadım kırık
bir mahşer kalabalığında yalnızım
çarelerim tükendi
deli çağlayan nehirlerde susadım
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden
ümitlerim asıldı darağacında
enstrümanım yalnızlık
herkesin güldüğü fasıllarda
unutmam unutmam gerekmiş
öyle diyor dostlarım
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden
kırık kalpler albümünde
baş köşeyi kaptı fotoğrafım
artık tükendi dilimde beddualar
kalmadı sana intizarım, ahım
anlamıyorum bu dolunay yalnızlığı sadece bana neden?
sana gelip sorsam sen anlatır mıydın?
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden
yarım kalmış bir roman gibi hayatım
tamamlansa da sonu hep hüsran sonu hep kahır
bilmem uzun caddelerde bir kaldırım mıyım?
üzerime her gün binlerce ayak basılır
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden
ben pek bilmem sevincin, neşenin tadını
doğduğum günden beri ızdırabın her çeşidini tattım
duvardaki saatin saniye koluyla sallandım boşlukta
on ikiyi vurduğu zaman seni hatırladım
bir çınar ağacıydım yaşlı dik
dallarım yere değdi
eğildim yıkıldım
dışarıda yağmur başladı radyoda hüzzamlar
masamda kağıt kalem vardı
elimde zarflar
yazmaya gerek kalmadı
hayatımı anlattı sana
beyaz kağıda damlayan kırmızı yaşlar
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden.
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz