Delikanlıydık onyedi yaşındaydık,
Biz de bir kıza sevdalandık,
Okuyorduk ikimiz de,
Söz vermiştik birbirimize,
Aradan üç yıl geçti okullar bitti sonunda,
O hemşire oldu,
Ben Meslek Lisesi Mezunu bir teknik eleman,
Onun tayini çıktı ilk görev yeri
Gitmeliydi,
Kütahya Emet’ti Devlet hastanesi,
Götürdüm onu kendi ellerimle teslim ettim,
Ne bilirdim,
Bu gidişin dönüşü olamayacak,
Ben sanıyordum ki,
Bu sevda çiçeğimiz hiç solmayacak…
Dedim ya…
Delikanlıydık,
Ama bir farkla,
Şimdi on dokuz yaşındaydık,
Günün birinde,
Girdik arkadaş için bir kavgaya,
Bıçağı sırtımıza soktular,
yirmi iki tane de dikiş yedik,
Hastaneden çıktığım sabah,
O taze dikişlerle,
Çıktım yola Kütahya Emet’e,
Sevdiğimi görmeye,
Duydum hastaymış üşütmüş biraz,
Ne bilirdim bu gidişimin,
Son gidiş olacağını…
Vardığımda iyiydi, yaramıza baktı,
Bir güzel de pansuman yaptı,
Hatta o geceyi hatırlıyorum da,
Benim koynumda yattı,
Sabah oldu uyandı, uzun uzun yüzüme baktı,
‘Evleneceğiz değil mi Sevgilim’ dedi,
Ne bilirdim bana son kez,
Sevgilim dediğini…
Karar verdik anlaştık
On beş gün sonra nişan takacaktık,
Yola çıkacaktım helalleştik,
Ben döndüm Edirne’ye,
O yine kaldı Emet’te,
On beş gün sonra aradım,
‘Yüzükleri aldım geliyorum yanına nişanımızı takmaya’
Duyduğum cevapla bir anda yıkıldım,
O an dünya yıkıldı sandım başıma,
Sanki benim için hayat bitti adeta,
‘Ben üç gün önce nişanlandım’
Telefon düştü elimden,
Ciğerlerim söküldü sanki yerinden,
Tam on sekiz yıl geçti aradan,
Ama hala sökemedim kalbimden,
Ondan bana hatıra bir şarkımız kaldı,
‘Bir Demet Yasemen, Aşkımın Tek Hatırası’…
Edirne – 2002
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz