ne acı şeydir yitirmek
bir daha bulamamacasına
dedim-
kor bir alev bu
-söndürülemeyen
bir gecenin gözyaşlarını gördünüz mü hiç?
ben gördüm
sonra bir karartı gecenin tenhasında
buğusunda gözlerin
yıldızların en loş noktasında
şafağın aynasında
uyanmak dedim
sırılsıklam
ne acı şeydir yitirmek
keskin bıçak yarası gibi
ne olduğunu anlayamamacasına
dedim-
soluksuz dakikalar sanki
-beklenemeyen
denizin gözyaşlarını gördünüz mü hiç?
ben gördüm
sonra ruhun en acıtan yerinde
haykırışların şiddetinde
çaresizlik bürüdüğünde caddeyi
şu denizin karşı yerinde
uyumak dedim
uyanamamacasına
ne acı şeydir yitirmek
hele ki insan
yıldızsa gecenin karanlığında
dedim-
çok acı
-dindirilemeyen
bir kentin gözyaşlarını gördünüz mü hiç?
ben gördüm
sonra bir haziran gecesinde İzmir’in
parlayan gözlerini gördüm
Ahmet Piriştina’nın
-haziranda ölmek zor-
misali
feryad
bir haziran gecesinde İzmir’in sonra
yüzbinlerin gözyaşlarını gördüm
uğurlamak dedim
veda edememecesine
onaltısında haziranın
bir kentin kollarında
dağın taşın
milyonların ağladığını gördünüz mü?
ben gördüm…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz