Bayburt İli, Oruçbeyli Köyü’nde;
Ağlar Baba ile ben de ağladım..
Ahmet Baba, Dîvân’ını okurken;
Dîvân durdum, ham yüreğim dağladım.
Camış Türküsü’nü dinlerken yandım,
Tezek Çayı içerken, çaya kandım.
Her Cuma gelende adını andım;
Kopuk gönlü gönüllere bağladım..
Oruçbeyli Göleti’nin arkları;
Yer suvarlar; vardır elbet farkları.
Tatlı tatlı, dönsün diye çarkları;
Muhabbet Yağıyla ince yağladım..!
Kop Dağı’ndan bakıyorlar Maden’e…
Selam verdim, canın kurban edene…
Vatan için ardın bakmaz gidene;
Sılasından taze haber sağladım…!
Çoruh Nehri; çağıltısı serinde,
Tarihi var; derinde mi, derinde…
Bayburt’u böldüğü orta yerinde;
Zihni’yi dinleyin diye çağladım…
Kale Ardı Mahallesi sekili;
Sekisinde genç fidanlar dikili.!
Kalesi var; çifte Bayrak çekili;
Seyre daldım; seyri seyran eğledim..!
Ulu Câmi’sinde kıldık namazı;
Müezzinin, pek güzelmiş avazı…
Dallı Mustafa; bitirdik niyâzı…
Sözü tadında bırakmak yeğledim…
Sarıcakaya – 23.06.2004
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz