Aklın ücra bir mezrasından,
Ayak sesleri geliyordu.
Git gide uzaklaşan
Şahane bir ritimle.
Aklın; aşırı uç konseyi
İhtilal yapalı, orta akla
Bayağı olduydu sanırsam
Bir de hakikat bu; böyle gördük
Biz babamlardan.
Vakti doldu muydu
Tamamdır gerisi
Gelir ihtilal
Orta boylu akıl sussun artık
Bir kenarda
Aslında değil, kıyamet zamanı
Her gövde misafirim
En soylusundan en arsızına
Bilirler değil daha kıyamet
O zaman bu mahşer ne ola ki?
Ben biliyorum aslında
O ücra mezrada olanı
Diyecek oluyor orta boylu
Akıl, ama
Sen anlamazsın yaftasını
Yemiş bir kere gayri
Susuyor
Ama davul da iyiden iyiye
Çalıyor hani!
Çocuk akıl
Neredeyse ağlayacak
Burnunu çekiyor
Gövdenin ve aklın sakinleri
Böyle buhran görmemiş
Yemin ediyorlar; billahi!
Bilgiç akıl köşede
Yahu ne bu hal
Sus pus etmiş bu ses seni
Ey anlatan, hep bilen
Gözlüklü akıl, gülerim
Bu gün sana,
Anca bu gelir elimden.
Söylenen; yaşlı akıl
O da ihtilal
İçin sıra mı bekliyor ne?
Cehennem davulu çalıyor
Yer gök bir karışta
Öyle daraldı
Zaman da kendini şaştı…
Yarım saat eskide,
Dondu kaldı.
Kalp, akıldan küs
Her yaşam misafirim
Bir yana kaçıştığında
Parçalanan her parçam
Acıyla bağrıştığında
Anlamıştım
Geçmişin karanlık gölgesi
Bu beden yaşadıkça
Kahverengi Aylin’in
Her adımda
Gözden kaybolan
Saçını
Giderek
Belirsizleşen
Endamını
Bana duyuracak…
Cehennem davulları çalıyor
Demek ki;
Aylin;
… gidiyor…
İstanbul – 28.10.2001
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz