Anlamsız kelimelerin sert kabuklarına bastıkça,
kesik ayağım sızlar…
Korkuluklarda bir gölge var
uçurumun dibi doldukça
içi boşalmış
derinlemesine bir kelime ikiye bölünmüş
bölünmüşlüğü yaratan çizgide,
takılı kalmış anlam
bir parçalasa içindekileri
sancılı çığlığını
boşluğa bırakabilir mi?
Körebe oynayan zaman
elleri geçmişe vurdukça
karanlığın şimdisine dokunur…
bellek içinde kovalamaca
anıların yorgun nefeslerinde
düşüncelerin duraksız dansı
bir parçalasa içindekileri
suskun yıllarını
boşluğa bırakabilir mi?
Yarım kalmış bir şiir
karalanmış sayfalarda mısralarını,
delirmişliğin sınırına bağlar…
gün gelir, aklın dipsiz kuyularında
kaybolmuşluğun suyunu içer..
bir parçalasa içindekileri
saklı kalmış düşlerini, hece hece
boşluğa bırakabilir mi?
Düşün..
Sende benim gibi
Vurgun yemiş ruhunu
Bilinmezlikten acıya doğru
Yalnızlığın gözlerinden
Boşluğa bırakabilir misin?
20.08.2007
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz