bir şiire sığınmak
dert yanmak geceden
eğerlerle avunmak
keşkelere sığınmak
belkilerin peşinden koşmak

bir şiire sığınmak
dert yanmak kelimeden
cümlelere dökülmek
yeminler yazmak
bir ceylanın gözlerine
konuşmamaya
ağlamamaya dair

bir şiire sığınmak
dert yanmak hüzünden
hoyratça çalmak
her defasında
dudaktan tebessümü

bir şiire sığınmak
dert yanmak dertten
güneşi unutmak
bir çocuk güdüsüyle
tüm aynaları kırmak
şairler pazarına
şiirsiz çıkmak
yüreğe çivilemek
hüzün yaftasını

bir şiire sığınmak
dert yanmak yağmurdan
bir şehri kucaklar gibi
sarılmak damla damla

bir şiire sığınmak
dert yanmak vuslattan
veda eden her dost gibi
gözlerinde mıhlanmak
susuz kalmak
soluğu hapsetmek

bir şiire sığınmak
dert yanmak mezardan
yeni doğmuş çocuk gibi
ellerini bir gülüşe uzatmak

bir şiire sığınmak
dert yanmak ölümden
şakaktaki namluyu öpmek
her defasında ölmek
toprağa serilmeden
çığlık çığlık
ölmek ölmek
ama… gömülmemek

bir şiire sığınmak
dert yanmak bilmeden tükenmeden…