Yaprakların üstündeki katreler,
Bülbüllerin sesindeki nağmeler,
Sana uzanan bütün cümleler,
Bana seni hatırlatır, seni…

Hilalden hilale koşan ay,
Hamza’nın elinde okla yay,
ޞırıl-şırıl nehre akan çay,
Bana seni hatırlatır, seni…

Mâveradan gelen yağmur,
Tandırın başında hamur,
Adem’in cevheri çamur,
Bana seni hatırlatır, seni…

Sakarya’nın durgun-durgun akışı,
Annelerin yavrusuna bakışı,
Bilallerin ezana ilk çıkışı,
Bana seni hatırlatır, seni…

Medine’nin hendeğinde yar,
Ali’nin belinde zülfikar,
Bülbülün meftunu gülüzar,
Bana seni hatırlatır, seni…

Ayasofyanın mahzun edası,
Sultanahmetin ezan sedası,
Mevlana’mızın gel, gel nidası,
Bana seni hatırlatır, seni…

Duaya açılan eller,
Coşkun-coşkun akan seller,
Ilgıt-ılgıt esen yeller,
Bana seni hatırlatır, seni…

Yaşını çağlatan göz,
Hakkı haykıran her söz,
Cahîmden bir parça köz,
Bana seni hatırlatır, seni…

Vatan yiğidi bir zeybek,
Ana kucağında bebek,
Çiçek üstünde kelebek,
Bana seni hatırlatır, seni…

Yüce yolda verilen can,
ޞehîden akıtılan kan,
Her toprak altında yatan,
Bana seni hatırlatır, seni…

Aşıklardan akan gözyaşı,
Ka’be’ye bekçi esved taşı,
Besmeleyle her işin başı,
Bana seni hatırlatır, seni…

Yolcuyu ağırlayan han,
Âtiyi müjdeleyen tan,
Burçlara her bayrak asan,
Bana seni hatırlatır, seni…

Masum-masum bakan çocuk,
Gözyaşları boncuk-boncuk,
Anasız kalan kuzucuk,
Bana seni hatırlatır, seni…

Kırılamayan hatırlar,
Toprak altında yatırlar,
Seni anlatan satırlar,
Bana seni hatırlatır, seni…