Aydınlık Hiç Gitmesin
Bağrına basmış yemyeşil çam ağaçlarını dağlar
Güneş, masmavi denizi bir gelin gibi okşar
Nerden düştük bu yaralı, bitap aşık gönlüne
Zaman dişi kaplan olmuş, ceylanları kovalar
Her tarafım sanki bahar, yüzünde güller açar
Bülbül feryat eder, garip gönlüm ondan da naçar
Kararmasın içim, aydınlık hiç gitmesin derken
Güneş yağlamış çarkını, son surat durmaz akar
Yüzüne baktıkça, umut sicim olup dolanır
Kalbim çarpar, koca deniz dalga dalga sallanır
Mahmur gözlerinden son aşk damlası da ayrıldı
Kıp kırmızı akan yaşlar çiçeklerle allanır
İstersem akarmı acep, son kez gönül çeşmesi
Ab-ı hayatım olurdu, kana kana içmesi
Ferhat gibi düştüm yola, geçit vermez bu dağlar
Bir rüyaydı bitti bahar, geldi hicran biçmesi
İstanbul – 2000
İzlenme: 41 Görüntüleme
Puan:
Puan:
Ekleyen: admin
Yorumlar
Yorum Yaz