sen sevememişsin hiç!
daha hissedemiyorken,
sürünmüşsün elleri kırık bir aşka.
senin aşklarının basit mazisi bu…

sana aşk için ‘o bir taş çorbadır ‘ demişler.
kavgaların yalancı şahitleri olan küfürleri gösterip,
aşktan sonrasını anlatmışlar.
öncesini sorduğunda ise,
‘saman aleviydi’ diyip gülüp geçmişler…

Sen aşkı açlığın için kullanmışsın
garipliğine, sevgisizliğine yem etmişsin..
şehrin garip bakışlarıyla beraber kurban etmişsin her yolcuya
bu ‘modern’ dünyada ‘face to face ‘ değil
‘fight to fight’ diyerek sevişmişsin..

”entellektüel formüller” üretmişsin
sevgini yoketmek için..
aşkın gözlerini bağlayıp,
acı ile yalamışsın dudaklarını.

sen elleri kırık bir aşka sürünmüşsün
hala bir tas çorba sanıyorsun sevgiyi….

Temmuz 2000