Ateşinde sınandım gecenin dar vaktinde
Gözlerinde bir masalın büyüsü vardı
Sana tutuldum merhametini bekledim boş yere
ޞimdi yasımı anlatıyor bir siyah lâle

Yüreğinin kuytusuna sığındım utangaç ve yorgun
Yıldızlar vardı gökyüzünde kıpır kıpır
ޞahit tuttum andıma ağlamaklı zühreyi
Niçin sürüklenir gönül sonsuz melâle

Çözemez hiçbir kimse bendeki bu tutkuyu
Elâ bakışlarındaki yağmur bir nisan sağnağıdır
Sancısı yalnızlığında büyümüş bir ıssız dağdır yükün
Verdiğin çileler sığmaz hayâle

Dalından koparılmış gül gibisin uzaktasın
Bu hasretin kaygısıyla kapanırken kapılar
Sabrımla beraber artıyor derbederliğim
Ellerin giriyor büyük vebâle

Boğuk fırtınasında savruldum kederlerinin
Yine de geldim omzuna kondum sana bağlandım
Kapında dilenciyim seni tekrarlar dilim
Sebep sensin ey yâr bu düşkün hâle