Yuvarlak bir madalyon, önümdeki acı dır!
Öylesine zavallı,öylesine yalnız ki…
Hakikat gizli sırda, gerçeğin aynasıdır!
İki derin yol bulmuş,.haka doğru açılır!
Bu ne derin çizgidir, gelir alın teriyle!
iner iki yönlü yol, alından içeriye…
Uzandıkca uzuyor, dudağın leblerine!
O ne büyük bir tablo, köz ekti yüregime…
Bin bir çeşit sıfat var, bir suratı kopyalar!
Her suratın altında,türlü türlü korku var…
Algılar baki degil, doksan dokuz kapı dar!
Aralar perdelenmiş,görünmeyen o sır var…
Ne yaşlıdır nede genç,ne kadındır ne erkek!
Bir madalyon elinde, gezdiriyor ürkerek…
Elindeki bu resmi, gösteriyor gülerek!
Haydi yokmu gidecek, bu kapıdan diyerek…
Görümmeyen o yüze,yıllarca dökmüş yaşı!
Bak cennetin önüde, durur bir hak aşığı…
Karanlık gecesinden, o götürmüş ışığı!
Cennete bilet almış, alnı terli gözyaşı…
Bu ne azaptır yarap, rüyalara sığmıyor!
Görünmez o sır beni,düşlerimde sınıyor..
Ömrüm tartıl dı düştü, benden medet istiyor!
Hakka giden kapıda kul hakkını istiyor…
Cennete giden yol var, diyor sende bilet al!
Dürüstlük ve göz yaşı, bu yolculuk bedeli…
Ruhani yolla başlar, boyunların ameli!
Musalla taşta biter, son yolcunun cemali…
Yaşar Kılıç
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz