Bir ateş topu gibi
Engin denizde sönen,
Güneşi hayranlıkla ve doya doya seyrettim.
Yaradana şükrettim.

Sabah yemlediğim karıncaların yuvasını ziyaret ettim.
Sardunyaları, karanfilleri, lilyumları, hanımelini kokladım.
Diplerini kabartıp, otlarını ayıkladım.

Daha olgunlaşmamış armutlarımı es geçerek,
Bir şeftali koparttım.
En kocamanını ve en olgununu seçerek.

Ben böyle bahçıvanım dercesine,
Bir bakış gönderdim kızarmakta olan domateslerime.
Ne kadar da düz ve alımlı acı sivri biberlerim.
Çok merak ediyorum, nasıl olacak bu yıl zeytinlerim.
Batan güneş renginde nar çiçeklerim.

Troller, tekneler, sandallar yerlerini tutmuş,
Süzülüyorlar enginde.
Akşam ziyafet balıkları için hepsi denizde, mesaide.
Balıkçı Emin rast gele.
İnşallah beraber çıkarız gelecek sefere.

Sağımda Gökçeada, Bozcaada, solumda Midilli
Arkam Kaz dağları, önüm Ege denizi.
Bir yanda Assos, bir yanda Apollon tapınağı.

Burası Gülpınar, Akliman, Babakale,
Denizi, havası, suyu, toprağı destan dillerde.
Burada bedenim ve ruhum emin ellerde.

28.06.2002