Kelebek ömürlü alkol gecelerde
Beraber yaşlanmayı hayal edecek kadar genç
Bir bebek isteyecek kadar da çocuktuk daha.
Sabah olunca becerebilir miydik eski bir
Türk filmini sarılıp seyretmeyi acaba,
Sevebilir miydik Münir Özkul’un Adile Naşit’i
Sevdiği gibi,
yoksa kredi kartıyla mı öderdik geceyi,
Bir nebze olsun kendimizi sever miydik,
biz’den biz olmaktan bahsetmez miydik,
yani imzalamasak olmaz mıydı slibi?
Dokunduğumuzda ellerine, izin verdiğimizde
Tenimize değen eller kadar sert değildik
Oysa,
sen ve ben.
Gizlice fark ederdin,
ben de söylemezdim, söyleyemezdim seni
sevdiğimi!
Kalabalık içinde sessiz senli benli anlarda
Fark ederdik özeldik birbirimiz için
Özelliğimiz yasak bir ilişki değildi elbet
Olsa olsa henüz kaçak bir sezişti.
Benim için yeşilçam’ın son yangını gözlerindi
Senin içinse ben hayatına giren ilk Türk filmi.
Tenine dokunmak aklıma bile gelmemiş bir
Hayaldi,
ten kokunu bildiğim halde
Düşlediğim sadece
Bir gece yağmur altında yürümekti.
Yıldızlarımızı saklayan bulutlara inat
Dilimde hep aynı cümleyle;
Elimi uzatsam yıldızlara değecek sanki…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz