hep dedeleri koydu adlarını
“kız doğurmuş yine zındık
adı birsen
adı birsen
adı birsen”
üç defa üfledi kulaklarına
baba yutkundu diyemedi
“kader olsun”
birsen bebek oldu ağladı
genç kız oldu
yüreğini sevi bağladı
kendinden on yaş büyük
ciğeri beş para etmeyen birine
dede küplere bindi
“alın kahpenin canını”
baba yutkundu yutkundu
“kadersizim” dedi içinden
inme indi kalbine
o gün defnettiler
birsen
el ayak çekilince
gelebildi babasının mezarına
“affet babam affet affet” dedi
yüreği gözlerini yedi
birsen bir başınaydı artık
ciğeri beş para etmez adam
birsen’in hayallerini
bir bir yedi
birsen
bir gün batımında
falezlerin üzerinden
denizle güneşin buluşmasına izledi
deniz güneşi ağır ağır yutarken
bey dağları
mor mor ağladı
birsen
gözlerini yumdu
belleği çalıştı
aklına
lisede pas vermediği
kara kuru oğlan geldi
sonra ihanet geldi
sokaklar geldi
dede geldi
babası geldi
aklına gelen geldi
aklına mukayyet olamadı
beş dakika sonra
polise ihbar geldi
siren seslerini duydu
akdeniz’in beyaz köpükleri eşliğinde
güneş gibi ağır ağır
birsen denizin kızı oldu
ertesi gün
hikayesi
gazetelere manşet oldu.
Antalya – 31.08.2007
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz