İstanbul yaşındayım,
İstanbul kadar öldü tanıdıklarım…
Buralara düşen her damla yağmur,
Benim gözyaşlarım…
İstanbul’da ben,
En ölü doğan çocuklardanım…
Gecelerinde çiçeklerin toprağa kaçtığı,
Köpeklerin insan yemeğe dolaştığı,
Sokak başı lambaları patlak,
Ruhsuz evleri boyasız ve çatlak,
Yağmur sonrası salyangozların,
Ensiz kaldırımlarda ezildiği,
Ezildiğim bir semtinde İstanbul’un,
Yine en ezik bir yer altı katında,
Çürüttüğüm parmaklarımın,
Hesabını ellerime sormakla cezâlıyım…
İstanbul yaşındayım,
Balkonlarında salınan kızlarına,
İç çekip âşık olamadığım,
Ölemediğim huzurlu yataklarında,
Boyacı çocuklarına ısınamadığım,
Yürüyemediğim Eyüp’ün dar sokaklarında,
Yürüyorum,
Her adımın adı, çıkıyor İstanbul’la aynı yaşa…
Olmasa üstatlarım topraklarında,
Leş kokan nefesimi bile,
Veremem karanlık, boz havasına…
Edirnekapı
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz