bir büyü gibi örtüyor üstünü dünyamın, kederiyle
sevinç nidaları acı dolu haykırışlarla bir sessizliğinde
buzlu camın ardından yaşanan hayatları temize çekiyor
diğerlerini sustururken; kar konuşuyor, kendi diliyle
beylik sevdasını çekip belinden, intihar ediyor bir martı
bembeyaz tualine küfreden kızıl bir darbe yaşamının
“sen ki el değmemiş masumiyetim, en arı tutkum,
hayallere adanmış ömrümün tutankamon mezarı”
“yıllarca iki kişilik yalnızlıklar biriktirdin
en güvendiğin dostun şimdi kanat çırpıyor sonsuzluğa
sense sadece yasını tutuyorsun kimsesiz hasretlerinin:
anlat ey zaman, merhumu nasıl bilirdin?”
en büyük okyanuslar bile terkediyor insanı ufukta
“incinecek çocuklar kalmadı, diyorum bu kıyıda”
“geçtiğim her ölüm bir parça sarıya çalıyor
tavşan ne kadar kaçabilir ki tilkiden, yolun sonu uçurumsa?”
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz