Tavşanların yurdu ya ormanlardır yahut da çiftlik,
Onları şapkadan çıkarmak, gerektirir bir cinlik.
Sonra “hokus fokus” diyerek seslenmek formalite,
Seyirci artık mesttir, öder yüzlük yerine binlik.

Enflasyonu ancak üretimi arttırmak düşürür,
Fabrika açamayan tutar rakamları şişirir.
Tedbir aldık, müdahale ettik sözü formalite,
Seçmen artık mesttir, yalancıyı dağlardan aşırır.

Üç kağıt ekonomisi demiş hocamın birisi,
Üç kağıtla iyi oyna, nasılsa gelir gerisi…
Dövizler, menkul kıymetler, üçüncüsü de faizmiş,
İyi üçkağıtçıysan yüksek olurmuş getirisi.

Enflasyonu mu düşüreceksin? Tutuver dövizi.
Dövizin terbiyesi için, yükseltiver faizi.
Beyler! Hani yatırım, istihdam, nerede üretim?
Bilenler iyi biliyor, kandırmayın kendinizi.

Farzet ki piyasada paralar kadar yumurta var…
Yumurtanın sayısı artarsa fiyatı ucuzlar.
Ucuzluk için vecizeler yumurtlamak yerine,
Besleyin tavukları daha çok yumurta yapsınlar.

Peygamberimiz buyuruyor ki; kaydedin, hadis var,
Melekler bununla görevlidir, her an kayıt yapar.
Dünyada bilgi çağının zirvesine çıkmışlarken,
Bizde kayıt dışı biter, yağdığında kırmızı kar.

Osman Altuğ Hoca’m! Kim seni davet etse gidersin,
Hep ibretlerle süslüdür, senin espri dolu dersin,
İktidara gelenler seni anlamak istemezler.
Ne kadarını anlamışım, işte şiir; ne dersin?

İstanbul – 23.04.2004