Ben aşki kelebeklerle
cilveleşirken gördüm çiçeklerle,
gezerken
kendinden geçmiş halde,
bahçelerde…
Ben aşki…
kirmizlar içinde bâzen…
bâzen beyazlarla dolaşirken gördüm
arilarla peteklerde…
ve bulutlarla kucak kucaga…
dertleşirken rüzgarlarla, yükseklerde…
Ben aşki mevsimlerle
gezinirken gördüm
büyüleyici desenlerle…
bâzen üşümüş gibi büzülmüş…
bâzen sere serpe
her yerde…
Ben aşki
oynaşirken gördüm yildizlarla
gökkuşaginda renklerle…
ondördünde ayken göklerde…
Ben aşki sevinçlerle
coşarken gördüm yüreklerde…
ve el ele dolaşirken caddelerde…
Ben aşki…
bakişlari bugulanmiş gözlerde
tepeden tirnaga islanmiş gördüm…
anadan üryan sevişirken
yakamozlarla kendinden geçmiş halde…
Ferhat’ın dağları deldiği… aşktan!
Aşk ki, teskin eder ne çılgınları!..
Vahşinin insafa geldiği… aşktan!
Aşk ki, barıştırır ne dargınları!..
Cahilin meçhulü bildiği… aşktan!
Aşk ki ehilleştirir ne saldırganları!..
Hâkimin isyanı sildiği… aşktan!
Aş ki canlandırır ne yorgunları!..
Ey aşk!
Sen ne büyük, ne azizsin!..
Eğil de başın
eğilmez başlara değsin!
07.01.1995
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz