Sonbahar kaldırımlarda ağlıyor
Ve ben,
Bir mevsimin üzerinden geçip gidiyorum hiç düşünmeden..
İçimde kavruk bir “Kasım” sancısı…
Hatırlıyorum:
“Kapalı perdelerin ardında
Bir sevgi daha katlediliyor acıtan sözlerle
Ve dışarda yalnızlığın melodilerini söylüyor yağmur”
Şimdi,
Ağzı bozuk bir sokak çocuğu
Ve tiz sesli bir simitçinin yüzü
Bir de ıslak parke taşları konaklıyor gözlerimin endişesinde
Senin gözlerin çoktan gitmiş!
Yorgunum,
İlk defa yeniğim,
Üstelik sarhoşum körkütük
Üç kuruşa heyecanlarımı satıyorum rüzgara
Bir elimde korku, diğerinde hüzün kalıyor…
Bir vapur düdüğünden yüreğime çalınıyor ayrılık
Martıların çirkin sesinde bir umursamaz alaycılık…
İstanbul kanatıyor yüreğimi
Yedi tepe, yedi ayrı mızrak bedenime…
Yokluğun kadar soğuk bu kent şimdi, üşütüyor;
Yalnızlığım kadar ıssız…
Ölüm gibi acı bu mevsim şimdi,
Gidişin gibi zamansız;
Yüreğim kanıyor…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz